Harry Potter zamanının öncesinde yaşamış olsa da,benim gerçekten çok hayran olduğum ve Voldi'den bile üstün gördüğüm bir büyücü o;Gellert Grindelwald.
Gellert,çocukluğunda karanlık sanatlara eğilimi olan Durmstrang'da eğitim gördü.Ancak çocukluğunda yaptığı işler,Durmstrang Enstitüsü'ne göre fazla gelmişti.On altı yaşına geldiğinde,yaptığı karanlık deneyler yüzünden okuldan atıldı.
Okuldan atıldıktan sonra Godric's Hollow'a,Bathilda Bagshot'un yanına gitti.Çok geçmeden,onun gibi parlak ve zeki bir öğrenci olan Albus'la tanıştı.İkisi, mantıklı olduğunu düşündükleri için bir fikir birliği altında birleştiler:'Çoğunluğun İyiliği' için,Muggle'lar üzerinde bir hakimiyet kurulmalıydı,böylece büyücü ve cadılar saklanmak zorunda kalmayacaktı.
Bu hoşuna gitmedi. Grindelwald bundan hiç hoşlanmadı. Kızdı. Bana küçük aptal bir oğlan olduğumu, onun ve parlak zekâlı ağabeyimin yolunda durmaya çalıştığımı söyledi… onlar bir kez dünyayı değiştirip büyücüleri saklandıkları yerden çıkardıklarında ve Muggle’lara hadlerini bilmeyi öğrettiklerinde, zavallı kız kardeşimin saklanmasına gerek kalmayacaktı, anlamıyor muydum? “Ve bir tartışma çıktı… ve ben asamı çektim, o da kendininkini çekti…”
-Ölüm Yadigarları
Ama yapmaya çalıştıkları plan,Ariana'nın ölümü ve Albus'un kendini suçlamasıyla,Dumbledore'lar için son buldu.Gellert Godric's Hollow'dan ayrıldız,Albus ise farklı şeylere öncelik verdi.Ve ikisi de,yolları ayırdılar.
Ardından Gellert İngiltere'den kaçar,Kendine ordu kurabilmek için tüm Avrupa ülkelerinde dehşet saçar,kocaman bir ordusu vardır artık ve hedefi de aynıdır:Mugglelar üzerinde hakimiyetini sağlayıp büyücüleri saklanmaktan kurtarmak.
– Albus Dumbledore Gellert’ın kontrolünden bahsederken.
Ve sonunda onunla düello ettti,kazandı.Mürver Asanın hakiki efendisi de oldu,çünkü Grindelwald, seyahatine başladığı zaman onu aramış ve kazanmıştı.
Düellodan sonra Grindelwald kendi düşmanlarını koyduğu Nurmengard'da hayatının sonuna kadar hapis yattı.
Ölümü:
“Öldür beni öyleyse, Voldemort, ölümü memnuniyetle karşılarım! Ama ölümüm sana aradığın şeyi getirmeyecek… Anlamadığın o kadar çok şey var ki…”
Aslında Grindelwald da aynı Dumbledore gibi ölümü misafiriymişçesine karşılıyor ve Voldemort'un anlamadığı,düşünmeye bile yeltenmediği şeylerin olduğunu düşünüyordu.
Nurmengard'daki hücresinde Mürver Asayı arayan Voldemort tarafından öldürüldü,ama şahsen ben ;eğer Grindelwald'ın asası yanında olsaydı,böyle öleceğini düşünmüyorum.
, Voldemort’a ismiyle sataşmış ve asaya olan bu arzusuyla alay etmiştir. Voldemort 1998’in ilkbaharında Öldüren Lanet’le Grindelwald’un hayatına son vermiştir.
Fiziksel Görünümü
Genç Grindelwald sarı saçlara,çılgın ve neşeli bakışlı mavi gözlere sahipti.Hayatının sonlarına doğru Voldemort onu bulduğundaysa çelimsiz,yaşlı bir yüzü vardı,kesinlikle fazlaca yorgun görünüyordu.Oldukça da zayıftı,dişleri de dökülmüştü.
Karakter Özellikleri:
Gellert,albenisi olan çok parlak zekalı bir çocuktu. Karanlık Sanatlar’a karşı olan ilgisi kişiliği ve geçmişi göz önünde bulundurulursa tahmin edilebilirdi ve ilk başlarda da öyle kötü niyetli bir durum ortada yoktu. Son derece akıllı, büyü konusunda yetenekli, idealist ve zalimliğe dönüşebilecek kadar hırslı bir kişiliğe sahipti.Fazlaca sahip olduğu hırs nedeniyle biraz da planlarına karşı çıkanlar için saldırgan bir yapısı vardı,benmerkezci ve küstahtı.
Ama başkalarındaki yeteneği keşfeder,dostluklar kurar ya da kurarmış gibi yapardı. Grindelwald'ın kullandığı akıllıca stratejiler ve yaptığı kötülükler,Dolores Umbridge 'in işgüzar kötülüğü ve Voldemort'un narsistik kötülüğü ile karşılaştırıldığı zaman onun sosyopatlığını da açığa vuruyordu.Aslında o,Voldemort'un tersine yandaşlarına değer veriyor,sevgi ve tutku,nezaket gibi kavramlara-çok olmasa da- önemini biliyordu.Yandaşları onun için sadece hizmetkar değil,birer dosttu da.Oysa Voldemort hiçbirine değer vermez,evcinleriyle yakın statüde yakınlık beslerdi.
Aynı zamanda idealistti,insanları amacı için kullanabilme ve belirli işler için pusuya çekebilme konusunda doğuştan gelen bir yeteneği vardı.Ve Aberforth'un dediğine göre kendinden aşağı meziyetteki insanlara şefkati yoktu:Dumbledore'u dengi olarak görmüştü,ancak Aberforth ve zavallı Ariana'yı umursamamıştı bile.Aynı zamanda Malfoylar gibi- onlar kadar olmasa da - belli belirsiz bir Safkan övüngenliği vardı.
Onun için,kanı değersiz Muggleların hatta onların çocuklarının ölmesi önemsizdi,ne vardı sanki 'Büyücü Hakimiyeti 'için birkaç değersiz kişi ölmüşse?
Belki cesaretinden,belki de büyü gücüne olan inancından,korktuğu ya da korkabileceği insan sayısı azdı.Ölümünde önce ne Karanlık Lordun gücünden korkmuş,ne de ona ismiyle sataşmaktan geri durmuştur.Ne İngiltere Sihir Bakanlığından,ne Fransa Sihir Bakanlığından ne de Seherbaz ordularından korkmamıştır.
Bazıları tartışmasız bir şekilde Grindelwald’un Voldemort’tan önce aşağı yukarı onun kadar kötü bir karanlık büyücü olduğu kanısındaydılar. Fakat bunun aksini öne süren iki kanıt bulunmaktadır. İlki Mürver Asa’yı ele geçirirken Gregorovitch’i öldürmeyip sersemletmesi onun birini öylece öldürmek istememesinden olabilir. Ancak onun ‘Gregorovitch’i öldürseydi Mürver Asa’ya sahip olurdu’ iddialarına daha çok itimat edilmesi ihtimalini göz önünde bulundurursak bu önceden iyice düşünülmüş bir karar olabilir, çünkü bu asanın el değiştirmesinin geleneksel yöntemiydi. İkincisi ise Voldemort’a Mürver Asa hakkında bilgi vermeyi reddetmeye iten etken Dumbledore’un mezarına girmesini engelleme, hatta kendi işlediği suçların getirdiği pişmanlık olabilir. Veya sadece Voldemort’la alay etmek istemiş olabilir.
Aynı zamanda Zihinbend,Düello,Karanlık Sanatlar,Asa İlmi ve Görünmezlik konusunda oldukça yetenekliydi.Daha 16 yaşındayken etkili bir Cruciatus Laneti yapabiliyordu,Hayalbozan Büyüleri gayet güçlüydü ki onları da daha yeniyetmeyken yapmıştı..Zihinbend konusundaysa en güçsüz düştüğü dönemde bile,Zihnefendet ustası Voldemort'a karşı düşüncelerinin nüfuz edilmesine izin vermemişti.Birçok kişinin dönemin en büyük düellosu dediği Dumbledore'la karşılaşmasında da sonuna kadar mücadele etmiş,tüm Avrupa ülkelerinde dehşet saçarken yüzlerce güçlü cadı ve büyücüyü-ya da Muggle'ı- öldürmüştü.Hepimiz biliyoruz ki Durmstrang Enstitüsü bile onun karanlık deneylerine tahammül edememişti.Ve kesinlikle sihir gücü,pek az insanla denkti.
Yorumlar
Yorum Gönder