İlk başta kötü sanıldı,sonra karalandığı anlaşıldı......Bir zamanlar herkes,hatta vaftiz oğlu Harry bile ondan nefret ediyordu.....Ama sonra,ölümüne en çok üzülen kişi de Harry oldu.....Arkadaşları-can dostu,uğurlarına ölümü bile göze alacağı arkadaşları,ona sırt çevirdiler....Sonrasında masum olduğu anlaşıldı....Peki,kim bu Sirius Black?????
Sirius, 1959 yılında yılında doğmuştur.Tamamıyla safkan olan Black ailesinin varisi,Regulus'un kardeşi,Bellatrix Lestrange ve Narcissa Malfoy'un kuzinidir.Büyüdüğü aile,kanında Muggle kanı bulunan ya da melez olan büyücü ya da cadılara karşı antipati beslemektedir.Sirius ise,ailesinin bu safkan takıntısına karşı çıkmaktadır.
Sirius,okul yaşı geldiğinde,tüm yaşı küçük büyücüler gibi Hogwarts'a başlamıştır.Ancak Black ailesinin övündüğü bir geleneği bozarak,Slyhterin'e değil, James ve Lupin gibi Gryffindor'a seçilmiştir.
Bu,onu mutlu etmiştir çünkü evde zaten nefret ettiği aile üyelerinden bir nebze olsun uzak kalmak,onun için sevinç kaynağı olmuştur.
İlerleyen yıllarda,uslu durmaktan fersah fersah uzak olsaalr da,James ve Sirius'un çok parlak öğrenciler oldukları anlaşılmıştı.Minerva McGonagall Sirius'la James'i, Weasley ikizlerinin öncüleri olarak nitelendirmiş,aynı zamanda ikisinin de yaptıkları her işte en iyi olduğunu söylemişti.
Öte yandan Sirius,beşinci yılında-S.B.D ve Animagus olmayı öğrendikleri yıllarda- okuldaki pek çok kız öğrencinin göz bebeği haline gelmişti.
'Lupin bir kitap çıkarmış okuyordu.Sirius çayırda kümeler halinde başıboş dolaşan öğrencilere bakıyordu,hayli mağrur ve sıkkın görünüyordu,ama pek yakışıklı bir şekilde....'
On altı yaşına girdiğinde,artık Sirius'un evdekilere,baskılara ve safkan takıntısına sabrı kalmamıştı.Yapılabilecek en iyi şeyi yaptı:evden kaçtı,James'in yanına. Mr ve Mrs Potter'ın yanında,okul tatillerinde kamp kurdu,on yedi yaşına gelip reşit olduğunda,Alphar amcasının ona bıraktığı altınlar sayesinde kendi başına bir yere çıktı.
Gelelim Azkaban'a atılma hikayesine.....
Herkes,omunPotter'ları Voldemort'a sattığını, Peter Pettigrew'unsa ona cesurca karşı koyarken öldüğünü düşünüyordu.Oysa tam tersi olmuştu:Sirius,Fidelius Büyüsünün Sır Tutucu'su olması için Potter'lara Pettigrew'u önermişti ve o da,ikiyüzlülük edip onların yerini Voldemort'a söylemiş,ardından bir dolu insanın önünde Sirius'u suçlamış,ve caddeyi havaya uçurup tek lanetle on üç kişinin ölmesini sağlamıştı.Ve daha yargılanmasına bile gerek duyulmadan,on iki yılını geçirdiği Azkaban'a atılmıştı.
Ne acı hikaye ama....
Büyü ve zeka yönünden oldukça güçlü olan Sirius Animagus olmasından yararlanıp Azkaban'dan kaçtı ve Scabbers zannedilen Pettügrew'u öldürmek için Hogwarts' a geldi.
Ne yazık ki,uğruna hapse atıldığı cinayeti işleyememiş,Pettigrew bir kez daha kaçıp kayıplara karışmıştı.Ancak artık Harry,Ron,Hermione ve Dumbledore onun masum olduğunu öğrenmişlerdir ve hipogrif Şahgaga ile onun kaçmasına yardım etmişlerdir.
Bir yılı kaçak geçirmesinin ardından,ölesiye nefret ettiği,Grimmuald Meydanı on iki numaradaki eski evine tıkılıp kalmıştır bir kez daha.
Ev,aynı zamanda Zümrüdüanka Yoldaşlığı'nın gizli karargahıdır.Pek çok üye gelip,uğrayıp gitse de,Sirius okullar açıkken bu evde yalnız kalmakta ve bu onu çok mutsuz etmektedir.
Üzücü bir şekilde bildiğimiz gibi,-benim de en sevdiğim karakter olan Sirius-,Harry ve arkadaşlarını Ölüm Yiyenlerden korumak ve kurtarmak için gittikleri Esrar Dairesi'nde,kuzini Bellatrix Lestrange'ın öldüren laneti yüzünden hayatını kaybetmiştir.
Sirius'un ölümünü,bir kez daha üzüntüule anıyoruz.....
Yorumlar
Yorum Gönder